Model daha önceden yaptığım ancak gerek boyama, gerekse eskitme aşamalarını beğenmediğim "76" numaralı JSU'nun yeniden bedenlenen hali.
Modelin boyamasında, üstüne gelecek yağlıboya ve filtre gibi tekniklere daha doğru bir şekilde temel oluşturması açısından yarı parlak Gunze renklerini tercih ettim. Yurtdışı sitelerden ve dergilerden takip ettiğim modelcilerin pekçoğu bu şekilde çalışmayı tercih ediyorlar. Ancak şöyle bir farklılık var. Onlar Tamiya boyalarına X-22 katarak yarı parlak bir görünüm elde etmekteler iken, Ben bunu Gunzenin kendinden saten görünümlü boyaları ile elde etme yoluna gidiyorum ve sonuçtan oldukça memnun kaldım.
Boya aşamalarında Color modulation yöntemini tercih ettim. Üstünde, gerekliliği konusunda çok tartışma var. Bence de olsa da olur olmasada. Aslında bu tamamen keyif meselesi. Benim bu şekilde boyamak hoşuma gidiyor. Bu aşamaya, en fazla ışık gören uç bölgelere Vallejo renkleri ile iyice açık bir ton vermek ile sonlandırdım. Bu aşamayı istenildiği gibi abartmak mümkün ki benim yaptığım hali aşırı düzeyde.
Boyama'nın ardından Decval işi var ki benim kafamı en çok kurcalayan mevzu bu. Decal ardından atılan parlak verniğin üzerine filtre vs teknikler gelince az da olsa etki kırılıyor. Bu benim yaşadığım bir olay ki üstünde daha fazla uğraşmak gerekiyor. ben onun yerine daha basit ! olan maske yoluyla numaralama yoluna gittim. Montex maskelerini kullandım ve çok memnun kaldım. AFV modelleri için çok ve ahenkli seçenekler yok ancak uçak modelleri için süper profiller bulmak mümkün ben maskeleri A2zee sitesinden temin ettim. bu konuda ki eylemlerimin devam edeceğini umuyorum. Tabii profil içinde slogan olması maske süresini çok uzattı tek tek ortası boş olan harflerin göbeklerine maske parçalarını yapıştırırken kendime sadece 3 rakamlı bişey yapsan olmazmıydı telkinininde de bulundum. Maske beni yarı yolda bırakmadığı için mutlu mesut devam ettim modele. Bunun dışında dry transfer de kullanılabilinir ancak onu kullanmak temizlemekten kolay. Neden denirse: Dry transfer sonrası yüzeyde sümükümsü bir yapıştırıcı tabakası kalıyorki eğer etrafında transfer daha iyi otursun diye aşırı derecede bastırırsanız kazımak zor oluyor.
Alet edevatlar herzaman ki gibi vallejo serisi ile boyandı.
Sırada filter ve eskitme işlemleri olacak.
Umuyorum ki bu sayfalar daha sık güncellenip sizlerle birlikte olacak.
Plastic Modeler
5 Haziran 2012 Salı
18 Ocak 2011 Salı
1/32 Academy SUFA
SUFA’nın evveliyatına girmeden kiti incelemeye başlayacağım. Zira bu inceleme yazısında SUFA’dan ziyade, bu modelin Hava kuvvetlerimizde kullanılan F–16 modellerine dönüşümüne değinmeye çalışacağım. Bu kit geneli itibariyle, aynı firmanın CG/CJ kitinin değiştirilmiş ve geliştirilmiş bir versiyonu. Yani Kutu içerisinden Tek kişilik modelinden çıkan bütün malzemeler hali hazırda bulunmakta. Firmanın tek kişilik modelini inceleyenler, bu modelin bizde kullanılan tüm F-16 versiyonlarına uygun olduğunu hatırlarlar. Keza SUFA kitinden çıkan parçalar ile de Hava kuvvetlerimizde kullanılan tüm versiyonları, biraz yan sanayi ile takviye ederek yapmak mümkün. Çünkü maalesef kitten çıkan tekerler bizde kullanılanlardan (Blok 30 ve Blok 40 ve bazı erken Blok 50 ler için) farklı, bunun için ya tek kişilik versiyondan bu tekerleri apartıcaksınız veya resin teker üreten firmalardan bizde ki modellere uygun tekerleri almak durumunda kalacaksınız. Benim bildiğim kadarıyla bu tekeri üreten iki firma var. Birisi cutting edge’in 32133 no’lu seti ki bunu bulmak biraz zor, diğeri ise yeni piyasaya çıkan whelliant firmasının 32005 nolu ürünü. İnternetten bu ürünle ilgili biraz inceleme yaptım teker üzerine good year firmasının amblemini yapmışlar ama bu yazılar biraz fazla belirgin gibi geldi gözüme. Yinede alıp incelemek gerekebilir diye düşünmekteyim. Yeri gelmişken şunu da eklemeliyim ki iniş takım yuvaları bu ölçekde ki bir model için oldukça sade verilmiş. Gerekli görenler resin setler ile zenginleştirebilirler. Bunun dışında sevindirici olan ön gösterge muhafazasının doğru biçimde kalıplanmış olması. Tek kişilik versiyonda büyük bir hata yapılarak, küp şeker gibi verilen muhafaza bu sefer orjinal haline daha çok benzemiş.
Kiti şu başlıklar altında değerlendirmeye çalışacağım;
· Öncelikle gövde üstünde bizim uçaklarımızda olmayan bazı bölümleri tesviyelemek gerekiyor. Bunun dışında ki kısımlar bizde kullanılan tipler ile aynı özellikteler.
• Kutu içerisinden CG/CJ kitinde olduğu gibi NSI (Dar hava alığı) ve MCID (Geniş hava alığı) çıkmaktadır.C kitinin her iki seçeneği de ciddi şekil hatalarına sahip, ya düzeltilmeli, imkan bulunursa tamiya kitinin parçaları rainbow ten ya da HLJ den getirtilip bu kite uydurulmalı, ya da bazı firmaların ürettiği resin intakeler kullanılabilinir. Eğer elimde ki dokümanlar ve edindiğim bilgiler beni yanıltmıyor ise Türkiye’ye gelen ilk 12 model dar hava alıklarına sahip. Bu ilk gelen 12 adet F-16C/D modelinin Blok30B olduğu da yine internette ki kaynaklarda mevcut (www.F-16.net sitesinde bu sayı 13 olarak gözükmekte) Ancak bildiğim kadarı ile bu 12 model ve diğer Blok 30 modellerinin iniş takım kapakları düz ve tekerleri küçük oluyor. Maalesef kutu içerisinde buna uygun kapak ve tekerler yer almıyor.
• Kutu içerisinde General Electric ve Pratt&Whitney’e ait Egzoz nozulları, Türbin ve kompresör frameleri ayrı ayrı yer almakta. Ülkemizde kullanılan tüm F-16 modellerinde, General Electric F-110 motoru ve buna uygun egzoz nozulları kullanılmaktadır.
• Kutu içersinde tek kişilik modelinde olduğu gibi paraşütlü ve paraşütsüz dikey stabilizer seçenekleri mevcut. Buna istinaden Bizde kullanılan tüm Blok serilerini modellemek mümkün. Türk F-16’ların da Blok 30 ve Blok 40 modellerinin tamamı paraşütlü, Blok50 modellerin ise tamamı paraşütsüz kuyruğa sahipler. Ancak, paraşütlü kuyruk yapmak isteyenler ECM podlarının geleceği yerde bulunan kalıp farkını tesviye etmesi gerekmektedir. Zira “D” modellerinde, kuyruk üzerinde bulunan ECM podu bulunmamaktadır.
• SUFA kitinden oldukça fazla çeşitte mühimmat çıkmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz
• 2 adet GBU-31(V)3 JDAM
• 2 adet GBU-31(V)1 JDAM
• 2 adet GBU-38 JDAM
• 2 adet GBU-12 Paveway II LGB
• 2 adet AGM-130
• 2 adet AIM-120B AMRAAM
• 2 adet Python-4
• 2 adet AIM-9M
• 2 adet AIM-9X
• 2 adet AGM-88 HARM
• Aynı zamanda
• 1 adet AAQ-13 LANTIRN navigasyon podu
• 1 adet LITENING hedefleme podu
• 1 adet LANTIRN hedefleme podu da kutu içerisinde yerini almaktadır.
• Kitin avantajlarından biride Bizde kullanılan IFF antenlerinin kutu içersinden çıkması. Sadece IFF anteni ve paraşütsüz kuyruk seçilerek, model Blok50 olarak bitirilebilir.
• Kit içerisinde iki adet Kanopi yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi renksiz diğeri ise renkli şekilde verilmiş. Takip ettiğim kadarıyla tamamı renkli olan kanopi bizde mevcut değil. Ya ön tarafı renkli arka tarafı renksiz veya tamamı renksiz kanopi kullanılmaktadır.
• Kokpit geneli, bu ölçek için zayıf gözükse de kullanılabilir. Ancak fırlatma koltukları benim pek hoşuma gitmedi. Bunları değiştirmek için çok fazla seçenek de zaten piyasada mevcut. Sadece parasını ödeyip ürünün kapıya gelmesi beklenebilinir. Kit içerisinden Birisi geniş birisi dar olmak üzere 2 farklı HUD çıkıyor. Bunlardan birisi normal, birisi Lantirn sistemleri ile uyumlu WARHUD İki tip de bizde kullanılıyor. Referanslarınıza göre bunlardan birisini seçerek modelinizi tamamlayabilirsiniz.
• Kitten iki parçalı radome çıkıyor. Neden böyle yapıldığı konusunda pek fazla bilgim yok lakin tek kişilik modelinde bu radome tek parça. (Tek korkum ölçülerinin farklı olması) Önce D modelini yaparım diyorsanız kullanabilirsiniz. Kitin tek kişilik versiyonuna göre diğer bir avantajı da pitot ve AOA (Angle of Attack) lar’ın alüminyum olarak çıkması. Tabii bunlar tek parça radome da nasıl durur bunu da denemek lazım.
• Kit içersinden
• 1 adet 300 galonluk gövde altı yakıt tankı
• 2 adet 370 galonluk kanataltı yakıt tankı
• 2 adet 600 galonluk kanataltı yakıt tankı çıkmaktadır.
Ancak bu 600 galonluk yakıt tankı sufa modellerinde kullanılıyor. her ne kadar bazı teknik kaynaklar türk f-16 larında da 600 luk tankların kullanılabilmesi için gerekli donanımın bulunduğunu söylese de böyle bir uygulamanın yapıldığı bilgisi mevcut değil. Bizde kullanılan 370 galonluk yakıt tankı bunun yanında kürdan gibi gözüküyor. Zannedersem İsrailliler bunu Dünya turu atmak için kullanıyorlar.
Gelelim filmin koptuğu yere. Tabii ki kutu içerisinde Türk çıkartma seti aramak abesle iştigal olur. Bunun için mecburen yan sanayi’ye başvurmak gerekiyor. Bunlar içerisinde en kapsamlı olanı Zotz decal. Bu firmaya ait 32007 no’lu üründe, tüm filolarımıza ait uçakları yapmak için gereken çıkartmalar mevcut. Ancak bu set “C” modelleri için. Bu yüzden rakamlarla biraz oynayıp uygun kuyruk numarası elde edilebilinir. Bu set uzun sayılabilecek bir süredir piyasada olduğu için bazı filolara ait filo amblemleri değişti. (Güncelliğini koruyan filolar:141.Filo–142.Filo–143.Filo–152.Filo–162.Filo–191.Filo ve 192.Filo.) Bu set içerisinde Rescue/Kurtar işaretleri ve Turuncu üçgen şeklindeki fırlatma koltuğu işaretleri yer almaktadır. Rescue/kurtar işaretinin rengi biraz koyu gibi ama ben bunu kullanma taraftarıyım. İkinci seçenek ise Babibi decal. Bu firmaya ait çeşitli decal setleri de yine piyasadan temin ediliyor. Bir seçenek de kedidecal ancak onu bulmak artık çok zor. Diğer bir konu ise bakım işaretleri. Bu işaretler CG/CJ kitinde maalesef low-wiz, yani gri şekilde verilmişti. İsrail uçakları da bizim uçaklarımız gibi turuncu renkli bakım işaretlerini kullandıklarından bu sorun ortadan kalkmış oluyor. Ancak yetersiz kaldığını düşünürseniz bunlar içinde yan sanayi ürünler bulmak zor değil. Bunlarda sulu ve kuru çıkartma olarak satılıyor. Burada bir noktaya daha dikkat etmek gerekiyor. Bazı filolarımızda bulunan uçaklarımızın gövde üstünde ulu önder Atatürk’ün imzası bulunmaktadır. Bunlar yine Babibi ve Kedidecal’in setlerinde mevcut ama Zotz decalin içeriğinde yok
26 Ekim 2010 Salı
1/48 Tamiya F-84G
Aklımda bir süredir erken dönem jet uçağı yapma isteği vardı. Bu seriye F-84 den başlamaya karar verdim ve en güvenilir model firmalarından Tamiya'ya ait F-84G modelinde karar kıldım. Sırada bir profil seçme işi vardı. Profilleri araştırırken Tayyareci.com da bulunan 10282 kuyruk numaralı uçak karşıma çıktı. Uçak ile ilgili araştırmada bu uçağın bize Amerika'dan geldiğini notlarım arasına işledim. Dolayısıyla renk konusunda Amerikan uçaklarını baz aldım.
Modele başlamadan önce, yaptığım araştırmada model üzerinde yapmam gereken tadilat vs olmadığını gördüm. Ayrıca erken dönem jet uçaklarında bulunan stencillerin aynen kullanıldığını da yaptığım araştırmamda öğrendim. Ancak stenciller konusunda bir sıkıntı vardı ki bu da üretici firmanın decal kalitesi ile ilgiliydi. Tamiya, plastik kalitesini decalle birtürlü birleştiremedi. Yaptığım tüm Tamiya kitlerinde malesef aftermarket decaller kullanmak zorunda kaldım. Bunun nedeni firmanın decallerinin oldukça kalın olması. Bunları kullanan pekçok modelci olmasına karşın ben tamiya decallerini kullanmayı beceremedim. Dolayısıyla daha modele başlamadan Eagle strike decalin 48214 nolu ürünü sipariş ettim bile. Kalan decalleri Turquise decalden hallettim.
Modele kokpitten başladım. Kokpit iç rengi olarak, Gunze'nin H302 nolu ürününü kullandım. Kokpit ile ilgili tek sorun kemerlerin decal olması. Madem bu işe kalkışmış ve bunları elde yapacak kabiliyetten yoksundum, o zaman ne bekliyordum ki. Bende gittim Aires'in kokpit setini aldım. Aslında gitmedim de parasını verdim o bana geldi (Bardağın dolu tarafı, resin kokpit için hiç kendimi yormamam. Parayı verdim kapıya kadar geldi.) Evet sadece kemerler koca bir kokpit seti aldım. Birazcık gerildim tabiki kemere 15 amerikan parası verirken ama sonra unuttum, diğer unutmak isteyip de unuttuğum şeyler gibi.
Kokpit ile münasebetimizin ardından gövdeyi kapattım. Pek rahattı bu bölüm, hiç mi hiç kasılmadan geçtim bu evreyi. Neşeli bir şekilde kite devam ederken gunbay kapağına sıra geldi. İşte problemin başlangıcıydı. Bir nevi Türk filmi gibi, sakin gidiyordu neşeliydi insanlar ama bilmiyorlardı ki birileri tecavüze uğrayacak! Hiç mutlu sonla bitmezmiydi bu filmler...
Gunbay kapağıyla çok kavga ettim. zımpara ve putty evresi beni ve bu plastik parçasını oldukça yordu. Vallejo putty kullandım. Ancak bu puttyi kıllanarak kullandım. Çünkü bu meret temizledikden sonra pütürlü olabiliyordu ve uçak alüminyum rengi olacağı için bu tip bir çıkıntılığa tahamülüm yokdu. Ben de Mr surfacer 500 ile bu arayı doldurdum ve alkol vasıtası ile temizleyerek sadece bu arada düzgün yüzey olmasını hedefledim. Sonuç tatmin ediciydi. Masum modelci kazanmıştı bu sefer.
Kanatların gövdeye uyumu sorunsuzdu. Unutmuştum yine gunbay de ki acılarımı. Ama yan yakıt tanklarının montajını yaparken nüksetti yine acılarım. Bu tıpkı Eski Türk filmlerinin bozuk psikolojisini üstünden atmış bir topluma Fatmagül izletmek gibiydi. Neyseki bu kısımları da halletmeyi başardım. Montaj bitmişti artık.
Montajın ardından tüm yüzeyi mr surfacer 1000 ile astarladım. Yüzey hatalarına zımpara ile müdehale ettikden sonra alcladın kendi astarı ile tüm yüzeyi tekrar astarladım. Astar iyice kuruduktan sonra Alclad alüminyum ile tüm uçağı boyadım. Bu boyayı düşük basınç ve yakından uygulamak daha düzgün bir sonuç veriyor. Boyanın kurumasına müteakip kırmızı yüzeyler için Gunze H86 nolu kırmızı rengini kullandım.
Modele başlamadan önce, yaptığım araştırmada model üzerinde yapmam gereken tadilat vs olmadığını gördüm. Ayrıca erken dönem jet uçaklarında bulunan stencillerin aynen kullanıldığını da yaptığım araştırmamda öğrendim. Ancak stenciller konusunda bir sıkıntı vardı ki bu da üretici firmanın decal kalitesi ile ilgiliydi. Tamiya, plastik kalitesini decalle birtürlü birleştiremedi. Yaptığım tüm Tamiya kitlerinde malesef aftermarket decaller kullanmak zorunda kaldım. Bunun nedeni firmanın decallerinin oldukça kalın olması. Bunları kullanan pekçok modelci olmasına karşın ben tamiya decallerini kullanmayı beceremedim. Dolayısıyla daha modele başlamadan Eagle strike decalin 48214 nolu ürünü sipariş ettim bile. Kalan decalleri Turquise decalden hallettim.
Modele kokpitten başladım. Kokpit iç rengi olarak, Gunze'nin H302 nolu ürününü kullandım. Kokpit ile ilgili tek sorun kemerlerin decal olması. Madem bu işe kalkışmış ve bunları elde yapacak kabiliyetten yoksundum, o zaman ne bekliyordum ki. Bende gittim Aires'in kokpit setini aldım. Aslında gitmedim de parasını verdim o bana geldi (Bardağın dolu tarafı, resin kokpit için hiç kendimi yormamam. Parayı verdim kapıya kadar geldi.) Evet sadece kemerler koca bir kokpit seti aldım. Birazcık gerildim tabiki kemere 15 amerikan parası verirken ama sonra unuttum, diğer unutmak isteyip de unuttuğum şeyler gibi.
Kokpit ile münasebetimizin ardından gövdeyi kapattım. Pek rahattı bu bölüm, hiç mi hiç kasılmadan geçtim bu evreyi. Neşeli bir şekilde kite devam ederken gunbay kapağına sıra geldi. İşte problemin başlangıcıydı. Bir nevi Türk filmi gibi, sakin gidiyordu neşeliydi insanlar ama bilmiyorlardı ki birileri tecavüze uğrayacak! Hiç mutlu sonla bitmezmiydi bu filmler...
Gunbay kapağıyla çok kavga ettim. zımpara ve putty evresi beni ve bu plastik parçasını oldukça yordu. Vallejo putty kullandım. Ancak bu puttyi kıllanarak kullandım. Çünkü bu meret temizledikden sonra pütürlü olabiliyordu ve uçak alüminyum rengi olacağı için bu tip bir çıkıntılığa tahamülüm yokdu. Ben de Mr surfacer 500 ile bu arayı doldurdum ve alkol vasıtası ile temizleyerek sadece bu arada düzgün yüzey olmasını hedefledim. Sonuç tatmin ediciydi. Masum modelci kazanmıştı bu sefer.
Kanatların gövdeye uyumu sorunsuzdu. Unutmuştum yine gunbay de ki acılarımı. Ama yan yakıt tanklarının montajını yaparken nüksetti yine acılarım. Bu tıpkı Eski Türk filmlerinin bozuk psikolojisini üstünden atmış bir topluma Fatmagül izletmek gibiydi. Neyseki bu kısımları da halletmeyi başardım. Montaj bitmişti artık.
Montajın ardından tüm yüzeyi mr surfacer 1000 ile astarladım. Yüzey hatalarına zımpara ile müdehale ettikden sonra alcladın kendi astarı ile tüm yüzeyi tekrar astarladım. Astar iyice kuruduktan sonra Alclad alüminyum ile tüm uçağı boyadım. Bu boyayı düşük basınç ve yakından uygulamak daha düzgün bir sonuç veriyor. Boyanın kurumasına müteakip kırmızı yüzeyler için Gunze H86 nolu kırmızı rengini kullandım.
Kırmızı boyayı uyguladıkdan sonra Burundaki mavi rengi boyadım ardından yine gunzenin olive drabı ile anti-glareleri boyadım.
Boya işleri bittikden sonra sırada decaller vardı. Aftermarket ürünleri sorunsuz bir şekilde modele uygulandı.
DEVAM EDECEK
2 Eylül 2009 Çarşamba
Opel Blitz
Model
Tamiyanın son yıllarda çıkarmış olduğu bu model, model otoriteleri tarafından takdir kazanmıştır. Bunun nedeni ise Tamiyanın temiz ve birbiri ile sorunsuz uyum sağlayan parçaları. Az parça ile modelciyi oldukça tatmin eden bir model.
Kutu fiyakalı kapak resmi ile modelciye sunulmuştur. Kapağı açıp parçaları kontrol ettiğimizde yorumların hakkını veren kalitede ki parçaları görüyoruz. Tek sıkıntı çok fazla kalıp itme noktalarının olması. Hatta ben görüşüme göre kasanın iç yüzeyinde kalan ve tabiri caiz ise ampul gibi parlayan itki izleri. Bunları putty (dolgu macunu) ile doldurmak kolay ama ahşap olan kasanın üzerine sürülecek puttyi ahşap formında şekillendirmek gerekecek. Tamiyada ki ağabeyler durumu fark etmiş olacak ki model ile birlikte 6 adet mazot varili ve 8 adet jerry can’i (bidon) kutuya iliştirmişler.
Montaj
Model tek oturuşta yenilebilecek tarzda az parça ile üretilmiş ancak benim gibi ille de photoetch (asit indirme, PE) olsun ister çamurdan olsun diye düşünenler için ABER firması Tamiya’nın Opel’i için bir set çıkarmışlar. Dediğim gibi aslında gerek yok ama bu set ile zaten detaylı olan bir modeli daha da zenginleştirmek mümkün. Aber abartmış olduğundan setten çıkanların %30’unu kullanmama rağmen modeli bitirmek oldukça uzadı.
Modelin parçalarının uyumu kuru birleştirme ( dry fit) sırasında bırak yahu yapıştırmana bile gerek yok dedirtiyor (tabii hepsini yapıştırdım).
Boyama
İlk aşamada ön gölgelendirme (preshading) yaptım. Burada ki amaç modelin girintili olan yani bakıldığı zaman gölge olacak bölgeleri koyultmak. Sadece girintilere değil alt bölgelerin üst kısımlara nazaran koyu olacağından Kamyonun alt bölgelerine de uyguladım. Bu işlemi Tamiya’nın siyah boyası ile yaptım.
İkinci aşama temel rengin atılması oldu. Tamiya XF-63 (german grey) nolu boyayı daha önceden öngölgeleme yaptığım bölgelerin arasına ( Tabii ki siyah olan boyanın üzerine de) tatbik ettim. Bu uygulama esnasında dikkat edilmesi gereken husus attığımız ön gölgenin ne çok belli olması ne de kaybolması. Boyanın inceliği bu aşamada önemli ben temel rengi uygularken boyayı daha çok inceltip (akrilik boyalar için izopropil alkol kullanıyorum) tatbik ediyorum. Önemli olan diğer husus ise boyayı tek seferde kapatacak şekilde atmamak. İnce katlar halinde peş peşe uygulamak daha iyi sonuç veriyor.
Üçüncü aşama temel rengin monotonluğunu kırmak. Güneş ışığı altında aracın üst kısımlarının rengi alt kısımlara oranla daha açık olacaktır. Bu nedenle temel rengin içine beyaz,sarı vs. açık renkler karıştırılıp modelin üst bölgelerine yani daha açık olması muhtemel bölgelere tatbik edilir. Ben bu iş için Tamiyanın XF-57 (buff) boyasını kullandım ancak modelci göz zevkine göre istediği renkle bu işlemi yapabilir.
Böylece sevgili boya tabancamla işim bitmiş oldu.
Vernik
Boya işlemi bittikten sonra modele Parlak vernik tatbik ettim. Bu iş için Tamiyanın X-22 nolu ürününü tercih ediyorum. Bu ürünü %50 gibi bir oranla selülozik tinerle inceltip tatbik ediyorum. Verniklemede ki amaç Decallerin (sulu çıkartma) parlamasını engellemek ve yağlı boya için daha uygun bir yüzey elde etmektir.
Soldurma
2. Dünya savaşında kullanılmış bir aracın her türlü ortam şartında çalıştığı aşikardır. Dolayısıyla araçların renklerinde değişim olacaktır. Bunu model üzerinde göstermenin çeşitli yolları mevcut ancak ben daha çok yağlı boyayı tercih ediyorum. Bu yöntem şu şekilde: birkaç yağlı boyayı ( Ben Siyah, Beyaz, Kahverengi ve maviyi genelde tercih ediyorum) soldurma yapacağınız yerlere nokta şekline dokundurup terebentin ile bu boyaları birbirine karıştırmaktan oluşmaktadır. Basit ve etkili yöntemdir. Burada dikkat edilmesi gereken husus yine gölge yerlere koyu diğer bölgelere açık renkleri uygulamaktır.
Decal (Sulu Çıkartma)
Tamiyanın dillere destan muşamba kıvamında ki decalleri beni oldum olası tiksindirmiştir. Ancak sevgili Opel’imizde 3-5 parça ve küçük ebatlı decaller olduğundan dolayı problem etmeden ve çok uğraşmadan bu aşamayı geçtim.
Eskitme, Kirletme, Çamur Atma vs.
Geldik işin en eğlenceli bölümüne. Araç Rusya’da kullanıldığından bolca çamur yapmakta hiçbir sakınca görmedim. İncelediğim kaynaklarda beline kadar çamura bulanmış kamyonları görünce iştahım daha da bir kabardı. Böylece Çamur işine başladım. Bu işlem için Mig Production’un pigmentlerini kullandım illede pigment kullanmaya gerek yok toz pastelde benzer işi görüyor. Ancak bu üründe ki tane boyutları çok ince olduğundan istenilen etki daha kolay alınabiliniyor.
Uzun uzadıya hangi çeşidi kullandığımı yazmayacağım zira bu tamamen modelcinin zevkine kalmış bir olay. Çamur etkisi için Tamiyanın yapıştırıcısı ile pigment ürünlerinden hazırladığım karışımı modele tatbik etmeye başladım. Bol bulamaç aracın alt bölgesine uyguladım. Benim kullandığım bu yöntem riskli zira telafisi zor hatta yok bile denilebilinir. O yüzden yavaş ve dikkatli bir şekilde fırça ile karışımı modele uyguladım. Çamurun az olduğu bölgeler normalde daha hızlı kuruyacağı için bu bölgelere pigmentleri direk karışım yapmadan uyguladım. Ve bu işlemide bu şekilde bitirmiş oldum
Tamiyanın son yıllarda çıkarmış olduğu bu model, model otoriteleri tarafından takdir kazanmıştır. Bunun nedeni ise Tamiyanın temiz ve birbiri ile sorunsuz uyum sağlayan parçaları. Az parça ile modelciyi oldukça tatmin eden bir model.
Kutu fiyakalı kapak resmi ile modelciye sunulmuştur. Kapağı açıp parçaları kontrol ettiğimizde yorumların hakkını veren kalitede ki parçaları görüyoruz. Tek sıkıntı çok fazla kalıp itme noktalarının olması. Hatta ben görüşüme göre kasanın iç yüzeyinde kalan ve tabiri caiz ise ampul gibi parlayan itki izleri. Bunları putty (dolgu macunu) ile doldurmak kolay ama ahşap olan kasanın üzerine sürülecek puttyi ahşap formında şekillendirmek gerekecek. Tamiyada ki ağabeyler durumu fark etmiş olacak ki model ile birlikte 6 adet mazot varili ve 8 adet jerry can’i (bidon) kutuya iliştirmişler.
Montaj
Model tek oturuşta yenilebilecek tarzda az parça ile üretilmiş ancak benim gibi ille de photoetch (asit indirme, PE) olsun ister çamurdan olsun diye düşünenler için ABER firması Tamiya’nın Opel’i için bir set çıkarmışlar. Dediğim gibi aslında gerek yok ama bu set ile zaten detaylı olan bir modeli daha da zenginleştirmek mümkün. Aber abartmış olduğundan setten çıkanların %30’unu kullanmama rağmen modeli bitirmek oldukça uzadı.
Modelin parçalarının uyumu kuru birleştirme ( dry fit) sırasında bırak yahu yapıştırmana bile gerek yok dedirtiyor (tabii hepsini yapıştırdım).
Boyama
İlk aşamada ön gölgelendirme (preshading) yaptım. Burada ki amaç modelin girintili olan yani bakıldığı zaman gölge olacak bölgeleri koyultmak. Sadece girintilere değil alt bölgelerin üst kısımlara nazaran koyu olacağından Kamyonun alt bölgelerine de uyguladım. Bu işlemi Tamiya’nın siyah boyası ile yaptım.
İkinci aşama temel rengin atılması oldu. Tamiya XF-63 (german grey) nolu boyayı daha önceden öngölgeleme yaptığım bölgelerin arasına ( Tabii ki siyah olan boyanın üzerine de) tatbik ettim. Bu uygulama esnasında dikkat edilmesi gereken husus attığımız ön gölgenin ne çok belli olması ne de kaybolması. Boyanın inceliği bu aşamada önemli ben temel rengi uygularken boyayı daha çok inceltip (akrilik boyalar için izopropil alkol kullanıyorum) tatbik ediyorum. Önemli olan diğer husus ise boyayı tek seferde kapatacak şekilde atmamak. İnce katlar halinde peş peşe uygulamak daha iyi sonuç veriyor.
Üçüncü aşama temel rengin monotonluğunu kırmak. Güneş ışığı altında aracın üst kısımlarının rengi alt kısımlara oranla daha açık olacaktır. Bu nedenle temel rengin içine beyaz,sarı vs. açık renkler karıştırılıp modelin üst bölgelerine yani daha açık olması muhtemel bölgelere tatbik edilir. Ben bu iş için Tamiyanın XF-57 (buff) boyasını kullandım ancak modelci göz zevkine göre istediği renkle bu işlemi yapabilir.
Böylece sevgili boya tabancamla işim bitmiş oldu.
Vernik
Boya işlemi bittikten sonra modele Parlak vernik tatbik ettim. Bu iş için Tamiyanın X-22 nolu ürününü tercih ediyorum. Bu ürünü %50 gibi bir oranla selülozik tinerle inceltip tatbik ediyorum. Verniklemede ki amaç Decallerin (sulu çıkartma) parlamasını engellemek ve yağlı boya için daha uygun bir yüzey elde etmektir.
Soldurma
2. Dünya savaşında kullanılmış bir aracın her türlü ortam şartında çalıştığı aşikardır. Dolayısıyla araçların renklerinde değişim olacaktır. Bunu model üzerinde göstermenin çeşitli yolları mevcut ancak ben daha çok yağlı boyayı tercih ediyorum. Bu yöntem şu şekilde: birkaç yağlı boyayı ( Ben Siyah, Beyaz, Kahverengi ve maviyi genelde tercih ediyorum) soldurma yapacağınız yerlere nokta şekline dokundurup terebentin ile bu boyaları birbirine karıştırmaktan oluşmaktadır. Basit ve etkili yöntemdir. Burada dikkat edilmesi gereken husus yine gölge yerlere koyu diğer bölgelere açık renkleri uygulamaktır.
Decal (Sulu Çıkartma)
Tamiyanın dillere destan muşamba kıvamında ki decalleri beni oldum olası tiksindirmiştir. Ancak sevgili Opel’imizde 3-5 parça ve küçük ebatlı decaller olduğundan dolayı problem etmeden ve çok uğraşmadan bu aşamayı geçtim.
Eskitme, Kirletme, Çamur Atma vs.
Geldik işin en eğlenceli bölümüne. Araç Rusya’da kullanıldığından bolca çamur yapmakta hiçbir sakınca görmedim. İncelediğim kaynaklarda beline kadar çamura bulanmış kamyonları görünce iştahım daha da bir kabardı. Böylece Çamur işine başladım. Bu işlem için Mig Production’un pigmentlerini kullandım illede pigment kullanmaya gerek yok toz pastelde benzer işi görüyor. Ancak bu üründe ki tane boyutları çok ince olduğundan istenilen etki daha kolay alınabiliniyor.
Uzun uzadıya hangi çeşidi kullandığımı yazmayacağım zira bu tamamen modelcinin zevkine kalmış bir olay. Çamur etkisi için Tamiyanın yapıştırıcısı ile pigment ürünlerinden hazırladığım karışımı modele tatbik etmeye başladım. Bol bulamaç aracın alt bölgesine uyguladım. Benim kullandığım bu yöntem riskli zira telafisi zor hatta yok bile denilebilinir. O yüzden yavaş ve dikkatli bir şekilde fırça ile karışımı modele uyguladım. Çamurun az olduğu bölgeler normalde daha hızlı kuruyacağı için bu bölgelere pigmentleri direk karışım yapmadan uyguladım. Ve bu işlemide bu şekilde bitirmiş oldum
Fw 190A-5
Tarihçe
Uçak Bernhard KUNZE’ye ait, 410055 şase nolu “beyaz1” kod numaralı uçağıdır. Kunze “beyaz12” kodlu uçağıyla 28 Temmuz 1943 yılında bir B-17 tarafından vurulmuş ancak kurtulmuştu (uçağı Hollanda da kalabalık bir yüzme havuzuna düşmüştür.) Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacak ve 05 Ocak 1944 tarihinde (24 yaşında), kalabalık (70 adet P-38, 41 adet P-51 ve 78 adet B-17) bir hava çatışmasında vurularak ormanlık bir alana çakılacak ve hayatını kaybedecektir..
Montaj
Bilinen Hasegawa kalitesinde olan modele kokpiti yaparak başladım. Kokpit için Eduard’ın interior setini kullandım. Oldukça detaylı olan bu photoetch (Asit indirme) seti bir süre sonra sıkıntı ve darala sebep oldu. Çünkü saç teli kadar parçalar içermekte ve bunu yapıştırsam gözükürmü acep sorusunu akla getirmekteydi. Kokpit bitimine müteakip gövde montajına başladım. Model genel olarak sorunsuz birleşmekte ve yüzümde çeşitli gülücüklere sebebiyet vermekteydi, ta ki kanat ve gövdeyi birleştirene kadar. Burada çeşitli tesviye oyunları baş gösterdi. Ayrıca Cowling birleşimine de dikkat etmek gerekiyor çünkü pot vermeye meyilli. Bu kadar kusur kadı kızında da olur diyerek modelimin genel tesviyesini bitirdim. Ancak amatörlüğümden kelli bazı tesviye hataları yaptım. Bunlar tamamen benim çaylaklığımdan meydana geldi. Hasenin bu olayla bir alakası yok.
Boyama
Tesviye işlemini bitirdikten sonra Mr surfacer 1000 ile modelin astarını attım. Bu ürün beyaz olduğundan, üstüne gelecek boya için oldukça kolaylık sağlıyor. Astarlama işleminden sonra Siyah ile öngölgeleme yoluna gittim. Buna müteakip Gunze Sangyo RLM76 ile ilgili bölgeleri boyadım. Ardından peş peşe yine Gunze’den RLM74 ve RLM75 renklerini ilgili bölgelere uyguladım.RLM04 ile cowlingin zemin rengini boyadım. Boya solma etkisini göstermek için temel renklere az miktarda beyaz katarak temel renklerin üzerine tatbik ettim. Peşinden Tamiya smoke ile paneller üzerinden hafifçe geçtim Bu aşamadan sonra tamiya weathering (Toz pastelde aynı işi görür) eskitme setine ait pas rengi ile panel çizgilerine hafif bir eskitme yaptım. Sayın TOPLU’nun “abartmışsın!!!” uyarısı ile çoğunu temizledim. Sırada parlak vernik vardı ve bende Tamiya X-22 ile üzerime düşeni yaptım. Badger 100G tabancama Large uç takarak parlak vernik uygulamamı bitirdim. Artık decal işlemi için hazırdım.
Uçak Bernhard KUNZE’ye ait, 410055 şase nolu “beyaz1” kod numaralı uçağıdır. Kunze “beyaz12” kodlu uçağıyla 28 Temmuz 1943 yılında bir B-17 tarafından vurulmuş ancak kurtulmuştu (uçağı Hollanda da kalabalık bir yüzme havuzuna düşmüştür.) Bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacak ve 05 Ocak 1944 tarihinde (24 yaşında), kalabalık (70 adet P-38, 41 adet P-51 ve 78 adet B-17) bir hava çatışmasında vurularak ormanlık bir alana çakılacak ve hayatını kaybedecektir..
Montaj
Bilinen Hasegawa kalitesinde olan modele kokpiti yaparak başladım. Kokpit için Eduard’ın interior setini kullandım. Oldukça detaylı olan bu photoetch (Asit indirme) seti bir süre sonra sıkıntı ve darala sebep oldu. Çünkü saç teli kadar parçalar içermekte ve bunu yapıştırsam gözükürmü acep sorusunu akla getirmekteydi. Kokpit bitimine müteakip gövde montajına başladım. Model genel olarak sorunsuz birleşmekte ve yüzümde çeşitli gülücüklere sebebiyet vermekteydi, ta ki kanat ve gövdeyi birleştirene kadar. Burada çeşitli tesviye oyunları baş gösterdi. Ayrıca Cowling birleşimine de dikkat etmek gerekiyor çünkü pot vermeye meyilli. Bu kadar kusur kadı kızında da olur diyerek modelimin genel tesviyesini bitirdim. Ancak amatörlüğümden kelli bazı tesviye hataları yaptım. Bunlar tamamen benim çaylaklığımdan meydana geldi. Hasenin bu olayla bir alakası yok.
Boyama
Tesviye işlemini bitirdikten sonra Mr surfacer 1000 ile modelin astarını attım. Bu ürün beyaz olduğundan, üstüne gelecek boya için oldukça kolaylık sağlıyor. Astarlama işleminden sonra Siyah ile öngölgeleme yoluna gittim. Buna müteakip Gunze Sangyo RLM76 ile ilgili bölgeleri boyadım. Ardından peş peşe yine Gunze’den RLM74 ve RLM75 renklerini ilgili bölgelere uyguladım.RLM04 ile cowlingin zemin rengini boyadım. Boya solma etkisini göstermek için temel renklere az miktarda beyaz katarak temel renklerin üzerine tatbik ettim. Peşinden Tamiya smoke ile paneller üzerinden hafifçe geçtim Bu aşamadan sonra tamiya weathering (Toz pastelde aynı işi görür) eskitme setine ait pas rengi ile panel çizgilerine hafif bir eskitme yaptım. Sayın TOPLU’nun “abartmışsın!!!” uyarısı ile çoğunu temizledim. Sırada parlak vernik vardı ve bende Tamiya X-22 ile üzerime düşeni yaptım. Badger 100G tabancama Large uç takarak parlak vernik uygulamamı bitirdim. Artık decal işlemi için hazırdım.
Decalleme
Kullandığım decaller EagleCals firmasının 83-32 kodlu decalidir. Oldukça kaliteli bir firma olup tavsiye edilir. Decaller son derece ince bir yapıya sahip bu yüzden uygulama esnasında dikkatli ve nazik davranmak gerekiyor. Cowlingdeki damalarda yine bu sete dahil. En zorlayan kısım yine bu damalar oldu. Başlamadan önce referans çizgisi seçip buna göre başlamak en doğru sonuç gibi göründü ve bu referans çizgisine göre ilk parçayı yapıştırdım geri kalan damaları ise ilk yerleştirdiğim damaya göre hizaladım. Decal uygulaması bittikten sonra yine parlak vernik atarak decalleri sağlama aldım.
Eskitme
Decalleme ve tekrar parlak vernik atma işlemlerinden sonra egzoz islerini yaptım. Buna müteakip yıkama yaptım. Yıkama işlemini, Gunze akrilik siyahı, alkol ile iyice inceltip panel aralarına fırça ile az miktarda dokundurma suretiyle bitirdim. En son olarak Humbrol mat cote’yi uygulayarak mat vernikleme işleminide bitirmiş oldum. Müteakiben metal dökülmelerini yaptım.
Son aşamada dışarıda boyadığım gövde altı parçalarını monte ettim. Antenide ekledikten sonra modeli sonlandırmış oldum.
Kullandığım decaller EagleCals firmasının 83-32 kodlu decalidir. Oldukça kaliteli bir firma olup tavsiye edilir. Decaller son derece ince bir yapıya sahip bu yüzden uygulama esnasında dikkatli ve nazik davranmak gerekiyor. Cowlingdeki damalarda yine bu sete dahil. En zorlayan kısım yine bu damalar oldu. Başlamadan önce referans çizgisi seçip buna göre başlamak en doğru sonuç gibi göründü ve bu referans çizgisine göre ilk parçayı yapıştırdım geri kalan damaları ise ilk yerleştirdiğim damaya göre hizaladım. Decal uygulaması bittikten sonra yine parlak vernik atarak decalleri sağlama aldım.
Eskitme
Decalleme ve tekrar parlak vernik atma işlemlerinden sonra egzoz islerini yaptım. Buna müteakip yıkama yaptım. Yıkama işlemini, Gunze akrilik siyahı, alkol ile iyice inceltip panel aralarına fırça ile az miktarda dokundurma suretiyle bitirdim. En son olarak Humbrol mat cote’yi uygulayarak mat vernikleme işleminide bitirmiş oldum. Müteakiben metal dökülmelerini yaptım.
Son aşamada dışarıda boyadığım gövde altı parçalarını monte ettim. Antenide ekledikten sonra modeli sonlandırmış oldum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)